1 Mayıs 2016 Pazar

Yunus bu yolculukta 4 tane abdala rastlar. Bu abdallar Yunus'un aklını başına getirir. Yunus doğru yolda idi. Ama bir an nefse uyup yolundan sapmıştı. Bu benim için daha dervişlik makamında olmadığını gösteriyor. Dervişler nefsin fısıltısını duymamazlıktan gelen alimlerdir. Ama Yunus kendisini yetiştiren Sultan'ını kırmıştı.Ama Allah'ta içindeki bu iyi niyeti bildiğinden çok geç olmadan onu doğru yola geri itti. Bu hatayı farkeden Yunus hemen tabduk Sultan'ının dergahına koştu ama buna yüzü yoktu.Bu kalp bir daha nasıl geri düzelecekti.Ama gitmek zorundaydı. Tabi ki Sultan'ın kalbi kırıktı ama affedecekti gittiğinde karısı vardı. Sbah namazında gitti. Dergahtakiler onu kabul etmek istemiyordu. Ama Yunus'un gönlü bu aşk ile yanıyordu. Tapduk Sultan'ı affetmezse yaşayabilir miydi meçhul. Karısı Ana Bacı gelince dedi ki: Eğer Tapduk sana hangi Yunus geldi derse
bil ki gönlünden çıkmışsın ama bizim Yunus mu? derse bil ki seni hala seviyordur. Tanımazsa Yunus kahrolacaktı ama yine de şansını denemek istedi. Sonra abdest aldığı yerde uzanmaya başladı gül bile bülbülünü böyle beklememiştir belki diye düşündü Sultan'ı geliyordu sonra yüzüne takıldı. Sonra karısı Bu Yunus'tur dedi. Heyecanla bekliyordu. Yunus. Sonra içini yumuşatan o cevap geldi. Bizim Yunus mu? Ben de çok sevindim açıkçası Yunus kadar.Yunus'un bu bölümde 4. katta olduğunu öğrendim. 4 tane şey kazanmıştı Yunus.Dünyalı olmamasına 3 adım kalmıştı. Bir de merak ettiğim bir şey var 7 sayısının hikmeti her şey 7 den oluşuyor tasavvuf katları, cennet katı, gökkuşağı rengi ve daha nicesi en sonlarda buna değineceğim araştırıp.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder